Öncelikle eğitim ve kariyer öykünüzü anlatır mısınız?
Çocukluğum ve gençliğim büyük bir merak ve farkındalık halinde geçti/geçiyor. Her zaman ticarete, görsel sanatlar, yaratıcı iletişimler ve bu toprakların kodlarına hayranlık duyar haldeydim. Bunu eğitim hayatıma farklı bir öğreti ile perçinlemek için Dokuz Eylül’de ekonomi okudum. Bu süre boyunca değer kavramı ile markalar arasında makro ve mikro ölçekte büyük bağlantılar olduğunu fark ettim. Akıl ile kalp arasındaki bağlantıları, tercih ile vazgeçiş arasındaki ince dengeyi hem teori hem de pratikle yakından öğrendim. Birçok marka için yaratıcı konsept, yeri ürün, reklam fikri ve farklılaşma stratejisi tasarladım. Marka kentler ile ilgili tebloiğler yayınladım. Ardından Fashion Institute of Technology ’de marka yönetimi eğitimi aldım. Bu kez de New York’taki evrensel pazarlama ruhunu, insan davranışlarını ve yaratıcı düşünce sistemlerini inceleme şansı yakaladım.
Yubai nasıl kuruldu? Hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?
Yubai uzun yıllar marka yönetimi, strateji, yaratıcılık ve reklam üzerine odaklanmış bir fikri oluşum. Yeni dünyanın yeni tüketicileri için yeni ve yaratıcı marka hizmetleri vermeyi amaçlayan bir girişim. Markalar artık daha fazla kazanmayı, daha büyük olmayı, daha çok hatırlanmayı yaratıcılık temelli elde edebiliyor. Yubai bu amaç doğrultusunda markalar ve ajanslar için farklı fikirler ile etkin stratejiler buluyor. Günümüz insanları için geleceğin dünya kurgusuna kafa yoruyor. Yaratıcı marka yönetimi ve yaratıcı strateji konularında verdiği hizmetler ile markaların ve onların çözüm ortağı olan ajansların ekiplerinden biri gibi çalışıyor.
Yaptığınız işi nasıl tanımlıyorsunuz?
Yaptığımız işi: markaların ve ajansların potansiyel marka aklı olarak tanımlıyorum. Her markanın sahip olduğu bir değerinin ve potansiyelinin olduğuna düşünüyorum. Yine her markanın bu potansiyel ve değerlerini açığa çıkmasını sağlayan çözümlere ihtiyaç duyduğuna inanıyorum. Bu yüzden, markaları kendilerine has kabiliyetleri olan insanlara benzetiyorum. Belki keşfedilmiş, belki de henüz keşfedilmeyi bekleyen. Markalardan, tıpkı her insandan olduğu gibi yeni bir şeyler öğreniyorum, yeni şeyler keşfediyorum. Bu öğretileri ve keşifleri yine markalar için kullanıyorum. Bu eşsiz keşfetme ve uygulama deneyimi çok seviyorum.
Uzmanlaştığınız sektörler var mı?
Şu ana kadar birçok sektöre yaratıcı marka danışmanlığı ve reklamcılık hizmetleri verdim. Bunların başında gıda sektörü geliyor. Bisküvi-çikolata-atıştırmalık sektöründe katkı sağladığımızı çok önemli markalarımız oldu. Havayolu taşımacılığı sektöründe sektör için oyunun kurallarını değiştiren stratejiler geliştirdik. Medya ve TV kanalları için değişim dinamikleri belirledik. Elektronik ödeme sistemleri sektöründen, tüketici teknolojileri sektörlerine kadar birçok sektör için hem markalama çalışmaları hem de yaratıcı kampanyalar geliştirdik. Bankacılık sektörü, şehir markalama projeleri, otomotiv sektörü ve tekstil markaları ile ilgili yaratıcı stratejik katkılarımız da bulunmaktadır.
Bugüne kadar hayata gecen projelerinizi örneklerle anlatır mısınız?
Projeleri önceliklendirmek biraz zor gibi gözüküyor. Sektör adına farklılık olduğuna inandığım AnadoluJet projesinden bahsedebilirim. AnadoluJet’in ‘Fazlası Var’ yaratıcı konsept çalışması ile Türkiye’deki low coast havayolu sektörünün ezberlerini bozduk. Dönem içinde taklit edilen bir hal bile aldık. Hem kategoriyi yeniden tanımladık hem de markamızın uzun vadeli stratejilerine estetik değeri yüksek bir konsept oluşturduk.
Muratbey Peynirleri için ‘peynire zeka kattık’. Burgu peynir iletişim kampanyasında: farklı ve lezzetli peynirler yapmanın yaratıcı bir zeka işi olduğunu ifade ettik. Peynir tüketim tarzını ve alışkanlıklarını değiştiren bir ürün için farklı bir yaklaşım sergiledik.
Alem Fm markasının yeniden konumlandırma stratejilerini belirledik. Yakın zaman sonra bolca karşımıza çıkacak etkili bir konsept çalışması ile sektör adına farklı bir gerçekleştirdik. Marka vaadini geçmiş değerleriyle geleceğe taşıyan dokunuşlar gerçekleştirdik.
Azerbaycan pazarında Hyundai ix40 markası için yaratıcı stratejiler geliştirdik. ‘Avrupa’dan sonra ilk siz binin’ dediğimiz iletişimler gerçekleştirdik. Hem markanın hem de tüketicisinin birbirine verdiği öneme değindik. Ayrıca lüks donanımın ulaşılabilirliğine vurgu yaptık. Kısa sürede pazarın en çok satan otomobil markası oldu.
Aslında Türk Hava Yolları’ndan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na, Biscolata’dan Digiturk’e, Vestel’den Saray’a kadar sayacak daha birçok marka ve geçmiş projemiz olduğunu söyleyebilirim.
Marka uzmanları ve danışmanları arasında çok yoğun bir rekabetin yaşandığı günümüz is dünyasında nasıl fark yarattığınızı düşünüyorsunuz?
Evet, gerçekten de rekabet fazla. Giderek de artacağını öngörüyorum. Yenilenmek ve yaratıcı olmak fark yaratmak için iyi araçlar. Dokuyu ve duyguyu iyi anlamak, kısa yolları ve zamanı iyi kullanmak her zaman kazandıracaktır diye düşünüyorum. Sadece iş ile değil işin sahipleri ile de yakın ilişki kurmanın katacağı faydalar var. Bu bir nevi anlama ve anlamlandırma süreci. Markayı gözden geçirmeye yardımcı olan en büyük faktör. İç görüleri işlemek ve geleceği inşa etmek ile ilgili yaratıcı dokunuşlar sağlayan fikir büyük bir ekip işi. Yubai bu ekibin bir parçası. Markaları ve onların sahiplerini düşünen yaratıcı bir marka aklı. Bizim farkımız hızımız ve tarzımız.
Markalaşma kurum kimliğini yenilmek üzerine çalışan firmalara önerileriniz neler olur?
İşi ehline emanet etmeleri en önemli konu. Görsel kimlik başlı başına stratejik bir karar. Tıpkı marka ismi bulmak gibi, tıpkı konsept tasarımı yapmak gibi. Markanızın var olduğu sürece taşıyacağı unsurların ehil ellerden çıkması gibi büyük bir güven duygusu daha olamaz. Çünkü konseptiniz küçücük bir fikirden doğar, etkisi yüksek büyük bir değere dönüşür. Bu değeri logoda, ambalajda, kurum kimliğinde, reklamda, dijital ve sosyal medyada, ilanda, outdoorda, üründe, serviste vs. aklınıza gelebilecek bütün markalama alanlarında gururla sergilemelisiniz. Tüketici beklentilerine uygun, zamanın ötesinde, sektörel konvansiyonlara düşmeyen, yaratıcı ve yenilikçi işler bizi geleceğe taşıyacak.
Dünyada marka kavramı nereye doğru gidiyor, sizin marka tanımınız nedir?
Aslına bakarsanız bir yere gittiği yok. İnsanlık yeni bir yerlere doğru gittiği için pazarlama ve marka kavramları da bu gidişin peşinden evriliyor-şekilleniyor diye düşünüyorum. Yeni marka tanımımı bu anlamda ‘insana, onun varlık nedenlerine, önemsediklerine, duygularına, çevresine, evrenine yaratıcı değerler katan’ olarak güncelleyebilirim. Büyük bir değer kavramına kapı aralıyoruz aslında. Temalar ne olursa olsun yaratıcı değerler yenidünyanın olmazsa olmazı. Yubai’nin de öyle.